Esenyurt tekel bayi saldırısı davası | Sanık Özer: Tasarlama söz konusu değil, savunma içgüdüsü ile yaptım
4 mins read

Esenyurt tekel bayi saldırısı davası | Sanık Özer: Tasarlama söz konusu değil, savunma içgüdüsü ile yaptım

İstanbul’da 2 kişinin hayatını kaybettiği tekel bayi saldırısı ve saldırı anına ait kan donduran görüntü günlerce konuşulmuştu. Olayı gerçekleştiren sanıklar bugün yeniden hakim karşısına çıktı. Duruşmada sanık Tarık Özer, “Yaşananlardan dolayı çok pişmanım. Kesinlikle bir tasarlama söz konusu değil. Bir anda gelişen bir olaydı her şey Yunus Emre’nin silahı çekmesiyle oldu. Savunma iç güdüsü ile yaptım” dedi.

İstanbul Esenyurt’ta geçen temmuz ayında 20 yaşındaki Batuhan Bayındır ile 24 yaşındaki Yunus Emre Erzen’in yaşamını yitirdiği tekel bayisi saldırısına ilişkin açılan davanın ikinci duruşması Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 

“Benim çocuğum bunu hak edecek ne yaptı?”

Savunmaların ardından tanıklar dinlendi.

Cumhuriyet’ten Rengin Temoçin’in haberine göre tanık Şentürk Erzen, “Emre benim yeğenim. Ben olayı görmedim. Olayın olduğu yer bizim evimize yakındı. Ben evde otururken mahallede bağırışlar oldu. Koştum olay yerine. Ben olayı bu şekilde öğrendim. Gittiğimde Batuhan ve Yunus Emre yerdeydi. Bu insanların bizden ne istedi? Çok basit bir meseleden bu olaylar çıktı” ifadelerini kullandı.

Yunus Emre Erzen’in babası Cantürk Erzen, “Önceki beyanlarımı tekrar ediyorum. Sanıklardan şikayetim devam etmektedir.’ dedi. Anne Solmaz Erzen, ‘Benim çocuğum bunu hak edecek ne yaptı?’ dedi.

“Arabada pasaportları bulunmuş”

Avukat Kerim Bahadır Şeker, “Meşru müdafa söz konusu değildir. Haksız tahrik de söz konusu değildir. Sanıklarda tabanca olduğu görülüyor. Sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmalarını istiyoruz. Geç gelen adalet, adalet değildir: dedi. Baba Cantürk Erzen de, “Sanıkların pasaportları arabada bulunmuş, ben merak ediyorum kaç kere yurt dışına gitmişler. İnsanlar kimliklerini taşımıyorlar, bu kişiler pasaport taşıyor” ifadelerini kullandı.

“Bir tasarlama söz konusu değil”

Sanık Özer, “Yaşananlardan dolayı çok pişmanım. Kesinlikle bir tasarlama söz konusu değil. Bir anda gelişen bir olaydı her şey Yunus Emre’nin silahı çekmesiyle oldu. Savunma iç güdüsü ile yaptım” dedi.

“Silahını yere tutmasaydım hepimizi öldürecekti”

Sanık Murat Özer, ise “Emre’nin silah kullandığını kimse görmüyor. Ben zarar vermek istemedim. Emre silahı eline aldıktan sonra şişeye vuruyorum. Emre’nin silahını yere tutmasaydım hepimizi öldürecekti” ifadelerini kullandı.

Sanık avukatı: Sosyal medyada yazılanlar doğru değil, bir taraf şeytanlaştırılıyor

Sanıkların avukatlarından Ahmet Avşar ise şikayetin geri çekilmesi 11 ve 13 yaşındaki çocukların teklif edildiği iddialarına ilişkin haberimiz ve sosyal medyada çıkan haberler hakkında, “Çocuk verilmesi gibi şikayetten vazgeçilmesine ilişkin medyada birçok yazılar çıktı ve bunlar ispatlanamadı. Sosyal medyada müvekiller hakkında yazılar yazılmaktadır. Bunların hiçbiri doğru değildir algıya yönelik çalışmalardır. Bir tarafı şeytanlaştırılıyor bir taraf masumlaştırılıyor” dedi.

Mahkeme, tutuksuz sanıklar Erdal Adıyaman, Vedat Erkin, Ercan Topçu, Hüsamettin Ahmetoglu, Adem Kılıç, hakkında imza kontrol tedbirlerinin sanıkların savunmalarının alınmış olması nedeniyle kaldırılmalarına, aynı sanıklar yönünde yurt dışı çıkış yasağının devamına karar verdi.

Tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilirken duruşma 12 Temmuz tarihine ertelendi.

Ayrıca, Büyükçekmece Başsavcılığı gönderildiği belirtilen bir adet mermi çekirdeğinin akıbetinin bildirilmesine ve savcılık adli emanetince alınmış ise numarasının bildirilmesine karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir